27 Aralık 2014 Cumartesi

NE İDİK NE OLDUK!

 NE İDİK NE OLDUK?

2000 ÖNCESİ ve SONRASI TÜRKİYE....

Yakın zamanda 2015 yılına girmekteyiz. 2000 Öncesi  ve bu 15 yıllık bir Tükiye'yi elealalım. Biz Türk Milleti olarak  globalleşme ve küreselleşme olayını idrak edemedik ve
çok yanlış uyguladık. Konu şu ki 2000 yılından önce nasıl insanlardık şimdiyse nasıl insanlarız. 
Kültür bir milletin temel taşıdır. İnsanlar yaşadıkları ülkelerin kürtürleri içerisinde büyüdükleri için o ülküneni kültürünü benimsemektedir veya benimsemek zorundadır.
Türkiye İslami bir ülke olduğu ve köklü bir yapıya sahip olduğu için kültür açısından zengindir. Kültür ülkenin geneli kapsar sadece belirli bir bölgede oluşmaz lakin
bölgeler olarak farklılık gösterir,ama şu yanlış sonuca varılmamalı '' Batıda büyüklere cevap vermek saygısızlık değil savunmadır ,  Doğuda saygısızlıktır.''

NE İDİK..
Çok eskiye gitmeden örnek verecek olursak  1990 yıllarında ne bilgisayar nede cep telefonları Türkiye'de yok denecek kadar azdı.
 İletişim araçlarımız genel olarak ev telefonları ve mektuptu.
Arkadaşlarımız ile bir etkinlik yapacak isek evlerine gidip davet ederdik. Konuşulacak şeyleri mahalle sokak aralarında yüzyüze konuşurduk. 2000 öncesi dostluklar 
arkadaşlıklar saftı temizli. İnsanlar birbirlerine yardım etmekten çekinmezdi, '' evde pişer komşuyada düşer'' derdik.  Hepimiz çekingen ve utangaçtık.
 Duygularımız bir kıza açmak için haftalar aylar geçerdi belkide o duygular hiç söylenmezdi. Bir nevi platonik aşklar yaşardık. Genç abilerimiz bizi her zaman korur kollardı.
Sırf kötü alışkanlıkları örnek almayalım diye yanımızda sigara içmezlerdi. Eğitim sistemi o kadar iyi olmadığından çoğu işçiydi, Okul okuyanı azdı. 
Sürekli okumamız gerektiğni söylerlerdi bize. Yaşıtlarımızla sokaklarda saatlerce zaman geçirip bir çok ortak duyguları paylaşırdık. Erkekler bol bol top oyanırdı, 
kızlar ise lastik atlardı.Kalabalık olduğumuz zamanlar karışık bir şekilde yakar top, saklambaç,körebe, seksek, buna benzer bir çok oyunlar.
Hiç kimsenin zamanını bilmediği bir anlar olurdu, Herkesin elinde topaçlar, zaman geçer misketler , gazoz kapakları,tasolar.
Bütün sokak çocukları tatlı bir rekabet içindeydi. Akraba, komşu kızlarıda olurdu yanımızda.  

Şimdi birşeyler sormak istiyorum sizlere. Biz 15 yaşlarından 24 yaşlarını birden mi geçtik ? Biz ergenlik yaşamadık mı ?
Sizlerin fikirlerini merak etmiyor değilim.Bizde ergenlik yaşadık ama sadece isimde yaşadık. Biz ergenliği boy uzaması,kilo alma,sivilce , erkeklerde tüylenme olarak biliyorduk.
Sizce yanılıyor muyum ? 
Yaşadağımız yerdeki insanların mezhebi, inancı,siyasi görüşü,dili, ırkının bizim için önemi yoktu. Ortak duygular paylaştığımız yarı aileydi.
En büyük değerlimizden birtanesiyde askerlikti. Abilerimiz halaylarla davul zurnalarla gönderilirdi. Seve seve vatani görevin tamamlayıp, onurlu bir şekilde evine dönerdi. 
Birçok şeyden eksik olabilirdik ama mutluyduk. Guven duyduklarımız, sevdiklerimiz duyguları paylaştıklarımız vardı. Hem çok severdik hemde çok sevilirdik. 

NE OLDUK?
Birden globalleşme, küreselleşme, avrupa kültürü ''benimseme adı altında'' çok farklı bir kültür farklılaşması yaşamaya başladık. Tüm dünyada ülkeler teknolojik gelişmeler,
ekonomik kalkınma,bilginin yaygınlaştırılması, uzay çağına geçiş adımını atarken, bizim ülkede teknolojik satın alma ve ülke halkında bir aptallaşma başladı.  
Yazacaklarımın hepsini kesinlikle teknolojik değişimlere bağlamıyorum. İçtiğimiz sudan mı bilmem ama iyice yozlaştık. İnsanlar birbirlerinden uzaklaşmaya başladı. 
Türk toplumunda kadının değeri oldu olası fazlaydı. Genel olarak '' ANA'' olarak elealınırdı.  Şimdi ki durumda kadınların bir seks objesi olarak veya soyunun devamı olarak
gerekli görülüyor. Kadınların ise sevdiklerine varma hayalleri varken şimdi parası olsun yeter. Dostluklar sanal allemlere bel bağlamış. Ortak kültürel paşlaşımlar yok denilecek 
kadar az ve çıkar amaçlı oluverdi. Komşuya kapı açmayacak kadar yozlaştık. Teknolojiden uzak kalanları cahil eyledik. Sağcısın,solcusun,alevisin sünnisin , kürtsün,türksün
ayrımı yapmaya başladık. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda haksızlıklara göz yumuyor yapılanlara sessiz kalıyoruz.Sırf bizimle aynı fikirden olmadığı içinin insanları öldürmeyi
kendimize hak görüyoruz. Namus kavramımız azalma aile ilişkilerimiz bozulmaya başladı. Bir ergenlik dönemi adı altında yapılan saygısızlık, yanlış davranış ahlaksızlıkları meşru 
görmeye başladık. Ülke sokaklarda değil sosyal paylaşım sitelerinde savunulmaya başlandı. Parası olan askerlik yapmaz oldu. Eğitiminde bir öneminin kalmadığı apaçık 
ortadadır. Eğer ki Resmi bir makamda çalışan akrabaya sahipsen ilkokul diploması ile üniversiteye rektör bile olabilirsin.
Bunlar yetmedi, Türbalı ,türbansız , A partili ve A partli olmayanlar diye ayrıldık. 
Savunduğumuz görüşten insanların ülkeyi bölmeyin eşiğine getirmesini bile hiç sorgulamadan '' O yaptıysa doğrudur'' demeye başladık.  Sürekli insanların kusur ve hatalarıyla
dalga geçmeye zayıfı ezmeye hor görmeye başladık. Gençlerimiz ülke gündemini sosyal palaşım sitelerinde belirlemeye gerçek sorunlarda çok uzakta olamaya başladı.
Cinayet ve Kadın cinayetlerimiz arttı, Hırsızlık arttı, yolsuzluk arttı, işsizlik arttı, mutsuzluk arttı. Ne İnsan Haklarımız var ne adalet ne demokrasimiz.....

Şu yanlış anlaşılmaya meyil vermek istemiyorum. Teknoloji bizi bu hale getirdi, teknoloji kesinlikle zararlı,ülkede hiç iyi birşey olmadı.
 Bunlar son 2/3 yıl içinde oldu gibi yanlış anlaşılmasın.Halen o iyi ,akıllı ,duyarlı , dürüst , değerlerine sahip çıkan insanlarımız var ve var olacaklardır. 

Elbette ülkemizde de iyi şeyler oldu. Adamlar, ükemizin dört bir yanına DUBLE YOL yaptılar inkar edersek kalbimiz kurusun! :p :) 

PROLETERLER


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder